Alkali Beslenme Hakkında Her Şey

Alkali Beslenme Hakkında Her Şey

Alkali diyet, asit oluşturan yiyeceklerin, alkali yiyeceklerle değiştirilmesinin sağlığınızı iyileştirebileceği fikrine dayanır. Bu diyetin savunucuları, alkali beslenmenin kanser gibi ciddi rahatsızlıklarla savaşmaya bile yardımcı olabileceğini iddia ediyorlar. Blog yazımızda alkali diyetin bilinmeyenlerini derledik. İyi okumalar!

Alkali Beslenme Nedir?

Alkali beslenmenin önceliği, vücudunuzun pH değerini değiştirmektir. Metabolizmanız, yani yiyeceğin enerjiye dönüşümü, katı bir kütleyi parçalayan kimyasal bir reaksiyona dayanır. Vücudunuzdaki kimyasal reaksiyonlar yavaş ve kontrollü bir şekilde gerçekleşir. Besinler yandığında, vücudunuzda metabolik atık olarak bilinen bir "kül” tortusu kalır.

Bu metabolik atık alkali, nötr veya asitli olabilir. Alkali diyeti destekleyenler, metabolik atığın, vücudunuzun asit değerini doğrudan etkileyebileceğini iddia ediyorlar. Bir başka deyişle, asidik kül bırakan yiyecekleri yerseniz, kanınız daha asidik hale gelir. Alkali yiyecekleri yerseniz, kanınız daha alkali hale gelir.

Alkali diyete göre; asidik kül sizi hastalığa karşı savunmasız bırakırken, alkali kül ise hastalığa karşı koruyucudur. Asidik kül bırakan gıda bileşenleri arasında protein, fosfat ve kükürt bulunurken, alkali bileşenler arasında kalsiyum, magnezyum ve potasyum bulunur.

Bazı gıda grupları asitli, alkali veya nötr kabul edilir:

· Asidik: Et, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt ürünleri, tahıllar, alkol

· Nötr: Doğal yağlar, nişastalar ve şekerler

· Alkali: Meyveler, sebzeler, baklagiller ve kuruyemişler

Vücudumuzun pH Seviyeleri

Alkali diyet hakkında konuşurken, pH değerini anlamak önemlidir. PH, basitçe bir şeyin ne kadar asidik veya alkali olduğunun ölçümüdür.

PH değeri 0 ila 14 arasında değişir:

· Asidik: 0.0–6.9

· Nötr: 7.0

· Alkali: 7.1–14.0

Alkali beslenme planı uygulayan kişiler, vücutlarının pH değerini ölçümlemek için idrarları üzerinde tahlil yaparlar. Bununla birlikte, pH’ın vücudunuzda büyük oranda değişiklik göstereceğini anlamak önemlidir. Vücudun belli başlı bölgeleri alkali iken, diğer yerleri asidik olabilir.

Mideniz hidroklorik asit ile doludur ve pH değeri asidik bir değer olan 2-3 arasıdır. Bu asit, yiyecekleri parçalamak için gereklidir. Öte yandan insan kanı hafif alkalidir, pH değeri 7.36-7.44’tür.

Yiyecekler idrarınızın pH seviyesini etkiler, ancak kanınızın pH seviyesini etkilemez. Sağlığınız için kanınızın pH seviyesinin sabit kalması son derece önemlidir. Bu değer normal aralığın dışına çıkarsa hücreleriniz çalışmayı bırakır ve tedavi edilmezse ani ölüm vakası yaşanabilir.

Aslında, yiyeceklerin sağlıklı insanlarda kanın pH değerini değiştirmesi neredeyse imkansızdır, ancak normal aralıkta küçük dalgalanmalar meydana gelebilir. Bununla birlikte, tükettiğiniz gıdalar idrarınızın pH değerini değiştirebilir.

İdrarınızdaki asitlerin atılması, vücudunuzun kan pH'ını düzenlemesinin ana yollarından biridir. Büyük bir biftek yerseniz, vücudunuz metabolik atıkları sisteminizden çıkardıkça idrarınız birkaç saat sonra daha asitli olacaktır. Bu nedenle, idrar pH değeri genel vücut pH'ının ve genel sağlık durumunun zayıf bir göstergesidir. Diyetiniz dışındaki faktörlerden de etkilenebilir.

Alkali diyet oldukça sağlıklıdır; işlenmiş abur cuburları kısıtlarken meyve, sebze ve sağlıklı bitki besinleri tüketimini teşvik eder. Bununla birlikte, diyetin alkalileştirici etkileri nedeniyle sağlığı artırdığı fikri şüphelidir. Bu iddialar, insan üzerinde yapılan güvenilir çalışmalar ile kanıtlanmamıştır. Genel olarak, alkali diyet sağlıklıdır çünkü tam ve işlenmemiş gıdalara dayanır. Şu anda hiçbir güvenilir kanıt, pH düzeyleriyle ilgisi olduğunu göstermez.